9 Temmuz 2010 Cuma

DÜNYA DOĞAL GAZ REZERVLERİ TÜKETİMİ VE MUHTEMEL GELİŞMELER

257033.jpg (460×270)

Dünya doğal gaz tüketimi hızla artış göstermektedir. Dünyada doğal gaz talebi Ortadoğu ve Afrika dışında hızla artma eğilimindedir. Doğal gaz elektrik üretiminde giderek artan oranda kullanılmaktadır. Dünya doğal gaz rezervleri son yirmi yılda %100 oranında artış göstermiştir. Dünyada doğal gaz rezervleri son yirmi yılda %100 oranında artış göstermiştir.

Dünyada doğal gaz rezervlerinin petrole göre daha geniş bir alana yayıldığı görülmektedir. Dünya rezerv/üretim oranı 61 yıldır. Bu oran petrol için ise 40 yıldır.

Dünya Doğal gaz tüketimi hızla artış göstermekte olup, doğal gaz tüketiminin dünya enerji kaynakları tüketimi içerisindeki payı da yükselmektedir. 2020 yılına kadar doğal gaz tüketiminin 167 trilyon kübik feet'e (tcf) (1 kübik feet = 28,32cm3 1m3=35,3 kübik feet) (4,72 trilyon m3) ulaşması beklenmektedir. 1980 yılında 53 tcf, 1990 yılında 73 tcf olan tüketim, 2000 yılı itibarıyla 85 tcf (2,4 trilyon m3) seviyesine yükselmiştir.

Dünyada doğal gaz talebi Ortadoğu ve Afrika dışında hızla artma eğilimindedir. Asya'daki gelişmekte olan ülkeler ile Güney ve Orta Amerika'da yüksek oranlı doğal gaz talep artışı beklenmektedir. Ayrıca, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelerde de hızlı bir talep artışı öngörülmektedir.

Doğal gaz elektrik üretiminde giderek artan oranda kullanılmaktadır. 2020 yılına kadar, elektrik enerjisi üretimi için kullanılan doğal gaz miktarının toplam doğal gaz tüketiminin %33'üne ulaşması beklenilmektedir. Doğal gaz, santrallerde ekonomik olarak türbünlerin etkinliğini sağlamasının yanı sıra çevre etkileri nedeniyle de tercih edilmektedir. Doğal gaz yakıldığında, kömür ve petrole göre daha az sülfür dioksit, karbon dioksit ve atık açığa çıkmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde doğal gaz yıllık tüketim artışının diğer yakıtlara göre yüksek olduğu görülmektedir. 2020 yılına kadar yıllık artışın %2,1 oranında olması beklenmektedir.Gelişmekte olan ülkelerde de benzeri gelişim izlenmektedir. 1997 yılı itibarıyla gelişmekte olan ülkelerde doğal gaz tüketiminin toplam enerji kullanımındaki payı dünya ortalaması olan %22 oranının altında %14 oranında bulunmaktadır. Ancak önümüzdeki dönemde bu ülkelerdeki yıllık gaz tüketiminin %5,6 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Bu ülkelerde doğal gaz enerji üretiminin yanısıra ısıtma ve endüstri yakıtı olarak kullanılmaktadır.

Dünya doğal gaz rezervleri son yirmi yılda %100 oranında artış göstermiştir. 2000 yılı sonu itibarıyla dünya doğal gaz rezervlerinin 5.304 tcf (150,2 trilyon m3) olduğu tahmin edilmektedir. Son yirmi yılda rezerv artışları Eski Sovyet Cumhuriyetlerinde, Ortadoğu, Güney ve Orta Amerika ile Asya Pasifik bölgelerindeki ülkelerde görülmüştür. En önemli artışlar 33 tcf ile Afrika kıtasında Cezayir ve Mısır'da ve 4 tcf ile Asya Pasifik bölgesinde görülmüştür.

Dünyada doğal gaz kaynaklarının bölgesel dağılımına bakıldığında rezervlerin petrole göre daha geniş bir alanda dağıldığı görülmektedir. Ortadoğu Bölgesi petrol rezervlerinin %65'ine sahip olduğu halde doğal gaz rezervlerinin %35'üne sahip bulunmaktadır. Sınırlı petrol rezervlerine sahip bazı bölgeler doğal gaz kaynaklarının daha büyük bir kısmına sahiptirler.

Bölgeler itibarıyla Rezerv/Üretim Oranına ilişkin bilgiler ise aşağıda yer almaktadır. Söz konusu oran rezervlerin kullanım süresini göstermektedir.

Ortadoğu 100 yıldan fazla

Afrika 86 yıl

Eski Sovyet Cumhuriyetleri 80 yıl

Güney ve Orta Amerika 72 yıl

Kuzey Amerika 10 yıl

Avrupa 18 yıl

Dünya için söz konusu oran ortalama 61 yıldır. Bu oran petrol için ise 40 yıl seviyesindedir. Doğal gaz kaynaklarının ülkeler itibarıyla dağılımı aşağıda gösterilmektedir

ÜLKELER İTİBARIYLA DOĞAL GAZ REZERVLERİ (2000)

Ülke Rezerv (Trilyon kübik feet) Trilyonm3 Toplam Rezerv İçi Payı %

Dünya 5.304 150,2 100,0

Üretici 20 Ülke 4.571 129,4 86,2

Rusya Federasyonu 1.700 48,1 32,1

İran 812 23,0 15,3

Katar 300 11,2 5,7

B.A.E 212 6,0 4,0

Suudi Arabistan 204 6,1 3,8

ABD 164 4,7 3,1

Cezayir 160 4,5 3,0

Venezüella 143 4,2 2,7

Nijerya 124 3,5 2,3

Irak 110 3,1 2,1

Türkmenistan 101 2,9 1,9

Malezya 82 2,3 1,5

Endonezya 72 2,1 1,4

Özbekistan 66 1,9 1,2

Kazakistan 65 1,8 1,2

Kanada 64 1,8 1,2

Hollanda 63 1,8 1,2

Kuveyt 52 1,5 1,0

Çin 48 1,4 0,9

Meksika 30 0,9 0,6

Diğer Ülkeler 732 17,4 13,8

Doğal gaz rezervleri, petrole oranla daha geniş ve çeşitli bir coğrafyaya yayılmıştır. Dünya petrol rezervlerinin %65'ine sahip olan Ortadoğu, doğal gaz rezervlerinin %35'ine sahiptir.

HAZAR HAVZASI PETROL VE DOĞAL GAZ REZERVLERİ

Hazar Havzası petrol rezervlerinin, Kuzey Denizi petrol rezervleri ile eşit miktarda olduğu tahmin edilmektedir. Hazar Havzası petrol rezervlerinin, Ortadoğu Bölgesi ile kıyaslandığında oldukça düşük miktarlarda olmakla birlikte, Kuzey Denizi petrol rezervleri ile eşit miktarda olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, Hazar Havzasından çıkarılan petrolün maliyeti, Ortadoğu petrolleri kadar düşük olmamakla birlikte, örneğin Kuzey Denizi petrol çıkarma maliyetlerinden daha düşüktür.

Hazar Havzası petrol ve doğal gazı, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin, özellikle Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan'ın en önemli gelir kaynaklarını oluşturmaktadır. Hazar Bölgesi petrol rezervlerinin dünya rezervlerinin % 4'ü oranında olduğu tahmin edilmektedir. Hazar Bölgesi petrol rezervlerinin dünya rezervlerinin % 4'ü oranında olduğu tahmin edilmektedir. Bölgenin doğal gaz rezervleri ise, dünya doğal gaz rezervlerinin %6'sı kadardır. Hazar Bölgesinin 2010 yılına kadar dünya petrol üretiminin %4'ünü karşılayacağı hesaplanmaktadır. Bununla birlikte bölgeden çıkarılan petrol, OPEC dışında kalan ülkelerin üretiminin %36-50'sine tekabül etmektedir.

Hazar Havzası, petrolün ilk bulunduğu yerdir. Bakü, 19. yüzyıl ortalarından itibaren dünyanın önde gelen petrol merkezlerinden biri olmuştur. 1872 - 1913 yılları arasında, Bakü'den çıkarılan petroller Rusya'daki bütün petrol üretiminin %95-97'sini, dünya petrol üretiminin ise %50'sini karşılamaktaydı. Bakü petrolleri, 1940'lı yıllara kadar da SSCB'nin petrol üretiminin % 70'ini karşılamaya devam etmiştir. Ancak, II. Dünya Savaşı'nda yaşanan gelişmeler, Bakü'nün askeri açıdan saldırılara açık bir noktada olduğunu göstermiş, ayrıca önce Volga-Ural, daha sonra Batı Sibirya'da yeni petrol kaynaklarının bulunması, Hazar Bölgesi petrollerini geri plana itmiştir. Ancak, 1990'ların sonuna doğru büyük petrol şirketlerinin ilgisini çeken bölge, Körfez petrolüne alternatif arayan Batı ülkeleri için giderek artan bir öneme sahip olmuştur. Dünyanın en büyük iç denizi olan Hazar Denizi'nin önemi, Ortadoğu ve Sibirya-Kuzey Kutbu bölgelerinden sonra, dünyanın üçüncü en büyük petrol ve doğal gaz rezervlerini barındırması ve taşımacılık açısından da stratejik bir konuma sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Hazar Bölgesi'ndeki petrol rezervlerinin 18-35 milyon varil, doğal gaz rezervlerinin 5 trilyon m3 olduğu tahmin edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder