9 Temmuz 2010 Cuma

Devlet, Aile ve Tanrı (Yasak, Ayıp ve Günah)























Devlet, Aile ve Tanrı ... Her biri sistemin birer çarkı, hepsi ideolojik aygıtın birer parçası, zamanla tersyüz edilip üçünün de içleri boşaltıldı, toplumu idare etmek, uyuşturmak için ideolojik bombardımanıın araçları oldu.

Şimdi her biri gençliği yozlaştırıp, dejenere edip, sindirip tek tip birey haline getirmek için kullanılıyor, her biri gençliği bağımlı hale getirip itaatkar, duyarsız kılmak için var gücüyle çalışıyor. Çünkü, sistemin efendileri bu biçim yetiştirme sayesinde gençlerden gelecekte kendilerine zarar gelmeyeceğini biliyor, sistemin efendilerinin sorgulamayan, düşünmeyen, çıkarcı bol bol tüketen ve eğlenen bireylere ihtiyacı var.

Devletten başlayalım; mevcut devlet sistemi, sistemin efendilerinin halk üzerinde toplumsal ve ekonomik egemenliğinin sürüp gitmesini sağlayacak şekilde işlemektedir. Sınıfların birbirini baskı altında tutması devletin temel görevi. Devlet sınıflar üstü değil, tamamen egemen sınıfın bir silahı. Yasaları yapanlar ile yasaların çıkarları için yapıldığı efendiler arasında sıkı bir bağ vardır. Devlet efendilerin denetimi ve kontrolü altındadır.

Dünyanın hangi ülkesi olursa olsun, devletin eğitime ayırdığı bütçe %5'i geçmez. Devletlerin yarattığı eğitim sistemleri yoğun ezberciliğe dayalıdır. Ezbere dayalı eğitim sistemi öğrencileri beynin sol lobuna hapseder, yaratıcılığı, bütünü görmeyi ve sezgiyi artıran sağ lob ise köreltilir. Bu yüzden öğrencilerin üretkenlik potansiyelleri kat kat azalır..
Eğitimin amacı insan potansiyelini geliştirmek, insandaki yaratıcı yeteneği realize etmek, insanı özgürleştirmek olmalıyken mevcut eğitim sistemi ile tam tersi gerçekleşiyor. Güncellenmeyen, bilimsel olmayan ve gerici eğitim müfredatıyla moron bireyler yetiştiriliyor.

Medya, devlet ve sistemin efendileri arasındaki ilişkiyi de unutmayalım. Devlet ve medya, efendilerin elinde, emrinde ve işbirliği içinde sistemin egemenliğinin sürmesine hizmet ediyor. Yoğun medya ağıyla çevriliyiz, medya insanların ihtiyacından daha fazla tüketmesini sağlıyor. Onları gerçeklikten, sokaklardan uzak tutuyor. Beyinleri görsel ve enformatik yollarla bombardıma tutarak gerçek gündemden uzak tutuyor.

Sistemin bir diğer çarkı aile; ebeveynler sistemin içinde yetiştiklerinden, yoğun ideoloji bombardımanına maruz kaldıklarından sistemin kölesi haline geldi. Para kazanmak için programlanmış insanlar oldular, neye ve niçin çalıştıklarını unutacak kadar çalışır hale geldiler. Her şeyi olan ama hiçbir şeyi olmayan insancıklar oldular. Çocuklarını da kendileri gibi yetiştirmek için çabalıyor: aman siyasete bulaşma oğlum/kızım, aman n'olursa olsun devlete karşı gelme oğlum/kızım, eğlenmene, tüketmene bak oğlum/kızım. Haliyle apolitik, haksızlıklara karşı gelemeyen duyarsız, robot gibi kitleler yetiştiriliyor.

Gelelim Tanrı'ya; dinden/tanrıdan ne kadar uzak durulursa o kadar gelişilir. Öte alem fantazisiyle benlikleri ele geçirir dinler. İnsanların bu dünyada hakkını aramasını, bu dünya için çabalamasını, dogmatik ve ilkel yapısı ile de gelişmelere ayak uydurmasını engeller. Elbette dinler mevcut sistemden önce ortaya çıkmışlardı, fakat günümüzde mevcut sistemin en sağlam silahları arasında. Din insanları kontrol altında tutmak için, aklı ve mantığı insanlardan uzak tutarak onları cehalete sürüklemek için kullanılıyor. Bu yüzden efendiler var gucu ile dindar insanlar yetistirme gayretindeler.

Sonuç olarak devlet, aile ve tanrı üçlüsü tam anlamıyla gençliğin içini boşaltıyor. Tüketim kültürünü kabul eden, sorgulamayan ve bir şey üretmekten aciz bir gençlik yetişiyor. Moda, sinema, magazin ve televizyon ile kapana sıkışan bir gençlik söz konusu. Tükenen sadece gençlik mi? Dünya kaynakları tükeniyor, yaşanır gelecek tükeniyor. Her yarım saatte açlıktan ve temiz su bulamamaktan onlarca çocuk ölüyor, fakir daha da fakirleşiyor. Bir avuç şirket üretimin hemen hemen hepsini üretmekte, bir avuç şirket onlarca ülkenin toplam milli gelirinden daha fazla gelire sahip. Onlar kendi geleceklerinin, egemenliklerinin devamı için insanlığı bitiriyor, insanlığın geleceğini karartıyor.


Kutsal Klon





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder